Detoksifikasyon
Vücutlarımızı birer şehre, organlarımızı mahallelere, ve hücrelerimizi de evlere benzetelim. Bu şehirde hayat olduğu sürece, bu evlere yiyecekler, ihtiyaç malzemeleri gelecek, kullanıldıktan sonra artanlar çöp olarak atılacaktır. Düzenli bir çöp toplama ve arıtma sistemi olmazsa evlerde, sokaklarda, mahallelerde çöpler birikecektir. Bir şehirdeki çöplerin belli bir düzen içerisinde, aksamadan toplanması, uygun yerlere taşınması ve uygun işlemlerden sonra araçlarla şehirden uzaklaştırılması ve nihayetinde arıtma merkezlerinde arıtılmaları, sağlıklı çalışan bir "sistem" gerektirmektedir. Bu benzetmede anlatılan bu sistemin vücuttaki karşılığı "detoksifikasyon" olarak anılmaktadır.Hücrelerde açığa çıkan gereksiz ve veya zararlı maddeler dört yolla vücuttan uzaklaştırılırlar:
1. Dışkılama
2. İdrar
3. Solunum ve
4. Terleme.
Kadınlarda 2 yol daha var (maalesef, gebelik başladığında diğer sistemlerin arıtamadığı toksinler birikmişse, bu yollarla bebeğe aktarılırlar):
5. Plasenta
6. Emzirme
Oluşan artık maddelerin bu yollarla atılabilmeleri için öncelikle suda erir hale getirilmeleri gereklidir. Çünkü, yağda eriyen moleküllerin taşınmaları çok zordur.
Bu suda erir hale getirme işlemleri birbirini takip eden iki fazda gerçekleştirilir: Faz 1: Oksidasyon, redüksiyon, hidroliz, hidrasyon, dehalojenizasyon ile ya da daha az çözülen ara maddelere dönüştürürler. Faz 2: Sülfasyon, glukuronidasyon, glutatyon konjugasyon, asetilasyon, amino asit konjugasyonu ve metilasyon ile tamamen suda çözünür hale dönüştürürler.
Faz 1 ve 2 detoksifikasyon işlemleri için gerekli başlıca besin maddeleri: Faz 1 için riboflavin, niasin, piridoksin, folik asit, vitamin b 12, glutatyon, yan dallı amino asitler, flavonoidler ve fosfolipitler, faz 2 için glisin, taurin, glutamin, N-asetil sistein, sistein ve metiyonindir.
Fonksiyonel tıp yaklaşımında detoksifikasyon sisteminde bir tıkanıklık olup olmadığı kontrol edilir. Bir tıkanıklığı açmadan önce, sonraki basamakta sorun olup olmadığını kontrol etmek gereklidir. Birden fazla basamak sıkıntılıysa önce en sondaki basamak çalışır hale getirilmelidir. Bu amaçla, öncelikli olarak kişinin barsak alışkanlıklarını düzeltmek yani kabızlığı gidermek, bol su içmesini ve terlemesini sağlamak gereklidir. Böylece suda erir hale getirilen maddelerin rahatlıkla vücuttan uzaklaştırılabildiklerinden emin olduktan sonra diğer detoksifikasyon yöntemlerini açmaya ve desteklemeye başlamak uygundur. Daha sonra faz 2 reaksiyonlarını desteklemek, en sonunda da faz 1’deki tıkanıklığı açmak doğru yaklaşımdır.
Elbette ki, toksik maddelerin girişini azaltmak detoksifikasyonun en baştaki önlemi olmalıdır.